Türkiye’de Çocuk İşçiliği ile Mücadele Yılı 2018’in Değerlendirmesi ve 2019 Planları Masaya Yatırıldı

Haberi Paylaş

Çocuk işçiliğinin büyük resmi bu yıl netleşecek

Dünyada 152 milyon çocuk işçi olduğu tahmin edilirken çocuk işçiliğini önlemeye dair geçen yıl Türkiye’de gerçekleştirilen 19 çalışma, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde uzmanlar tarafından ele alındı. Toplantının kapanış panelinde konuşan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı İstihdam Politikaları Daire Başkanı İbrahim Demircan, ülkemizdeki çocuk işçi sayısıyla ilgili en son 2012 yılında bir çalışma yapıldığını belirterek, “TÜİK güncel verileri 2021’de toplamayı planlarken bu süreci 2019’a çekmeyi başardık. Çocuk işçiliğinin büyük resmini çekeceğiz ve sorunun temeline inerek mücadele edeceğiz” dedi.

İstanbul Bilgi Üniversitesi Çocuk Çalışmaları Birimi ile Göç Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi ortaklığında gerçekleştirilen, “Türkiye’de Çocuk İşçiliği ile Mücadele Yılı 2018 Değerlendirme Buluşması”nda, sivil toplum ve üniversitelerden uzmanlar 2018 yılında yürüttükleri 19 çalışmayı paylaştı. Kapanış panelinde ise Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) temsilcileri 2018’i değerlendirip, 2019 vizyonlarını aktardılar.

“Çocuk işçiliğini normalleştiren algıyı değiştirmeliyiz”

Toplantının açılış konuşmasını yapan İstanbul Bilgi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı ve Göç Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Pınar Uyan Semerci, çocuk işçiliğini normalleştiren algıyı değiştirmek gerektiğini belirterek, çocuk işçiliğini doğru tanımlamanın önemine değindi. Prof. Uyan Semerci, çocukları ekonomik sömürüye, eğitimleri açısından sakıncalı durumlara, sağlıklarını tehdit eden koşullara maruz bırakan, fiziksel, zihinsel, manevi ve sosyal gelişimine engel olan ve çocukluklarından mahrum eden her tür çalışmanın çocuk işçiliği olarak tanımlandığını ve çocukların hem bugünlerini hem de geleceklerini olumsuz etkilediğini belirtti.

15 yaş altında çocuk işçiliğinin yasak; 15-18 yaş arasındaki çocuk işçiliğinin çok net tanımlanan yasal koşulları, sınırları olduğunu belirten Prof. Uyan Semerci, bu yasal duruma rağmen maalesef enformal iş gücü içinde tarlalar ve atölyeler başta olmak üzere birçok sektörde çalışan çocuklar olduğunu aktardı. İstanbul Bilgi Üniversitesi Çocuk Çalışmaları Birimi Proje Yöneticisi Gözde Durmuşda çocuk işçilerle ilgili verilerin yetersizliğine vurgu yaptı. Durmuş, “TÜİK bu konuda son araştırmasını 2012 yılında yaptı. Ülkemizde güncel olarak kaç çocuk işçi olduğunu bilmiyoruz” diye konuştu.

Toplantıda bir konuşma yapan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı İstihdam Politikaları Daire Başkanı İbrahim Demircan da çocuk işçi sayısına değinerek, “TÜİK çocuk işçilerle ilgili güncel verileri 2021’de toplamayı planlarken bu süreci 2019’a çekmeyi başardık. Çocuk işçiliğinin büyük resmini çekeceğiz ve sorunun temeline ineceğiz” dedi. Demircan, şunları söyledi:

“Birçok STK’nın müdahil olduğu 11 projemiz var. Sürdürülebilirlik ve 2023 hedeflerimiz dahilinde çocuk işçiliğini ortadan kaldırmak için hazırlanan ‘Ulusal İstihdam Stratejisi Dokümanı’ oluşturduk. Bu dokümanda 8 ana tedbire yer verdik. Öznesi çocuk olan ve başka ajandası olmayan her kurum ve kuruluşa da açığız.”

“Kümülatif bilgi ve müdahale birikimi var”

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Sosyal Politikalar Bölüm Başkanı Emre Üçkardeşler, sosyal koruma sistemlerinin güçlendirilmesi, temel sosyal ve eğitim hizmetlerine erişime olanak sağlanması, toplumsal değerlere yönelik araştırmaların yanı sıra veri ve kanıt üretme alanlarında çalıştıklarını söyledi. Yıllar içinde bilgi ve müdahale birikiminin oluştuğunu belirten Üçkardeşler, çocuk işçiliği ile mücadele sürecinin müdahale ve analizlerle desteklenip, uluslararası programlarla da güçlü bir diyalog içinde yürütülmesi gerektiğine değindi.

“Düşüş olsa bile 2025’de 121 milyon çocuk işçi olacak”

Uluslararası Çalışma Örgütü’nden (ILO) Ceren Ababay Tosyalıda 2012-2016 raporuna göre küresel çapta 152 milyon çocuk işçi olduğunu, bu çocukların 73 milyonunun tehlikeli işler kapsamında çalıştığını belirtti. Tosyalı,“Yürütülen politikalar sayesinde bir düşüş gözlemleniyor fakat düşüş bu hızla devam etse bile 2025 yılında 121 milyon çocuk işçi varlığını sürdürecek” değerlendirmesinde bulundu.

Etkinlikte, Adil Emek Birliği, Ankara Üniversitesi, Başkent Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, Concern Worldwide Türkiye, Eğitim Reformu Girişimi, Genç Hayat Vakfı, Hacettepe Üniversitesi, Harran Üniversitesi, Hayata Destek Derneği, Her Çocuk Bir Dünya Projesi, Kalkınma Atölyesi, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği, Sürdürülebilir Kalkınma ve Girişimcilik Derneği, Türk Kızılayı Bağcılar Toplum Merkezi gibi kurumların temsilcileri sunum yaptı. Paylaşılan çalışmalarda mevsimlik tarımdan kentte çocuk işçiliğine, geçici koruma altındaki çocuklardan eğitimin çocuk işçiliği ile mücadeledeki rolüne kadar çeşitli faaliyetler ve sonuçlar değerlendirildi.

Detaylı Bilgi:

Gökçe Kopuk / İstanbul Bilgi Üniversitesi / 0538 095 61 56 / gokce.kopuk@bilgi.edu.tr

Can Mete / İz İletişim / 0535 947 7746 / can.mete@iziletisim.com

İstanbul Bilgi Üniversitesi Hakkında:

1996 yılında Türkiye’de üniversite yaşamına yeni bir soluk getirmek amacıyla yola çıkan ve kurulduğu günden bu yana öğrencilerine uluslararası gelişim fırsatları sunan İstanbul Bilgi Üniversitesi, Laureate Uluslararası Üniversiteler Ağı’nın Türkiye’deki tek üyesidir. Yaklaşık 1500 kişilik bir öğretim kadrosuna sahip olan İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin 25.000’i aşkın öğrencisi ve 30.000’i aşkın mezunu bulunmaktadır. İstanbul Bilgi Üniversitesi, Sosyal ve Beşeri Bilimler, Hukuk, İşletme, İletişim, Sağlık Bilimleri, Mimarlık ve Mühendislik ve Doğa Bilimleri fakültelerinin yanı sıra yüksekokulları, meslek yüksekokulları ve enstitüleri çatısı altında 150’yi aşkın ön lisans, lisans ve doktora programı sunmaktadır. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin İstanbul’un merkezinde, santralistanbul, Dolapdere, Kuştepe ve Kozyatağı olmak üzere dört kampüsü bulunmaktadır. Yükseköğretim Derecelendirme Kuruluşu QS’in, 2019 yılı “Gelişmekte Olan Avrupa Ülkeleri ve Orta Asya Üniversiteleri Sıralaması”nda BİLGİ, en iyi 140 üniversite arasında yer almaktadır. İstanbul Bilgi Üniversitesi hakkında ayrıntılı bilgiye www.bilgi.edu.tradresinden ulaşılabilir.